Bundan tam 60 yıl önce milletin oylarıyla iktidara gelen Demokrat Parti, cuntacı bir grup asker tarafından devrildi. Sonrasında da bir başbakan ve iki bakanı göstermelik mahkemelerin verdiği, sonucu önceden belli kararlarla idam edildi.Adnan Menderes’in başbakanlığı döneminde sanayi, eğitim, sağlık ve ulaştırma konularında önemli adımlar atıldı. Millet hem ekonomik olarak rahatladı hem de tek parti dönemi yasakları ve dayatmalarından kurtulduğu için feraha kavuştu.Ancak özellikle Arapça ezan yasağının kaldırılması bazı kesimlerde büyük rahatsızlığa sebep olmuştu.
CHP’nin başındaki İsmet İnönü’nün yıkıcı muhalefeti sebebiyle ordu içinde rahatsızlıklar baş gösterdi.Türk yargı tarihinin en kirli senaryoları da bu mahkemelerde yaşandı. Düzmece delillerle yargılanan kişilere savunma hakkı verilmedi. Kendilerine her türlü hakaretin yapılmasına ise sonuna kadar izin verildi.Sonrasında da 15 kişi idam cezasına çarptırıldı. Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan’ın idamları alelacele onaylanıp sözde cezaları infaz edildi.
Bu kara leke nihayet Başkan Erdoğan’ın talimatı ile Ada, Demokrasi ve Özgürlükler Adası adını aldı. 27 Mayıs Müzesi, Demokrasi Feneri, çeşitli bal mumu heykelleri ve müzenin yer aldığı adas açıldı.Bu adayla birlikte CHP zihniyet köhleşmiş bir partinin sırf ezan niye arapça okunuyor diye feryat figan eden bu zihniyete verilmiş en güzel cevap Demokrasi ve özgürlük adası Bu ada yıllar geçsede Türkiye tarihinde yerini alacak her zaman hatırlanacak özlemle gururla ama bunu hatırlayamacak olan zihniyetler hep olacak..