Perşembe günü yayımlanan yazımızda
Avrupa ile ülkemiz arasındaki futbol kalitesine
dikkat çekerek takımlarımız bu
arenada neler yapabileceklerine dikkat
kesilelim demiştik.
Dikkat kesildik ama netice tahmin ettiğimizin
çok da ötesinde olmadı. Ülkemizin dört
büyüğünden biri olan, transfer dönemini güzel
geçirmiş, ligi şampiyon tamamlamış ve çoğunluğun
“iyi futbol oynuyor”
övgüsünü kazanmış
Beşiktaş, karşısına
altı as oyuncusunu dinlendirerek
çıkan Ajax’a
kendi sahasında boyun
eğdi. Maçı önde götürürken
sadece bir as
futbolcunun içeri girmesi
bile temsilcimizin
tarumar olmasına yetti.
Ajax ve Hollanda,
perşembe yazımızda
bahsettiğimiz kaliteyi
ortaya koyarak kazandı
maçı... Bir günlük ya
da bir gecelik değil, yıllarca çalışmanın ve işini
ciddi yapmanın bir ödülüydü bu...
Aynı ödülü Galatasaray Marsilya karşısında
aldı. Beklemediğimiz güzellikte ve tempoda bir
oyunla rakibini sürklase eden Galatasaray, ligimizin
çok ama çok üstünde bir futbol sergileyecek
bu ödülü kaptı. Sezon başından beri doğru
transfer politikası ve doğru yönetim meyvesini
verdi diyebiliriz.
Fenerbahçe’nin de Yunan temsilcisi karşısında
aynı sonuca ulaşmasını beklemiştik. Sıralamada
rakibimiz olan Yunanistan ekibine yenilmemeliydik.
İlk yarı ortaya koyduğumuz doğru
futbolu bir şutla bile süsleyemedik... İkinci yarıda
ise tempomuz maalesef lig seviyesine düştü
ve mağlubiyet kaçınılmaz oldu. Doğruya yatırım
yapanların kazandığı bir hafta oldu vesselam.