Erzurumlu Araştırmacı Yazar Abdurrahman Zeynal’ın kaleme aldığı Erzurum Şehrengizi kitabı, Harvard Üniversitesinin kataloglarında kendine yer buldu. Kitabının tamamen özgün bir çalışma olduğunu belirten Zeynal, “Bundan büyük mutluluk duydum.” dedi. Zafer Medya yayınlarından çıkan Erzurum Şehrengizi isimli çalışma, Amerika Birleşik Devletleri’nin tanınmış üniversitelerinden Harvard’University’nin kataloguna girdi.
ZEYNAL: MUTLU OLDUM
Kitabının uluslararası bir kütüphane tarafından kataloglanmış olmasından büyük mutluluk duyduğunu belirten Araştırmacı Yazar Abdurrahman Zeynal, “Erzurum’u tanıtan özgün bir çalışmanın kataloglanmış olması bizi mutlu etti. En büyük mutluluğumuz ise kitabımızın Erzurum merkezli bir yayınevi tarafından yayımlanmış olmasıdır” dedi.
BİLGİMİZ DIŞINDA GELİŞTİ
Kataloglamanın tamamen Harvard Üniversitesinin tercihiyle gerçekleştiğini belirten Zeynal, “Ne benim tarafımdan ne de yayıncı tarafından böyle bir girişimde bulunulmamasına rağmen çalışmanın kataloglanması değerini artırıyor. Yabancı üniversitelerin bilgiye ve özgünlüğe verdiği önemi sergilemesi bakımında da önemli ayrıntı diye düşünüyorum.” dedi.
“Yıllar hızla ilerlerken çevremizde bu ilerlemeden nasibini alıyor. Kültürler, medeniyetlerle bu değişimden etkileniyor. Dünyanın içinden geçtiği zaman diliminde iç ve dış göçler, savaşlar, iklimler ve sanayileşmeler değişimin tuzu, biberi oluyor.” diyen Abdurrahman Zeynal, “Maddi ve manevi değişimler köyleri, kasabaları ve şehirleri içinden çıkılamaz hale getiriyor. Sokak ve mahalle kültürü hızla değişiyor.Bu kaliteli göç verip, kalitesiz göç alan yerleşim yerlerinde daha net gözleniyor. Erzurum ne yazık ki, bu değişimden etkilenen illerin başında gelmektedir. Özellikle 1975 yılından sonra başlayan bu değişim ve dönüşüm korumacı yapıda bulunan mahalle ve sokak kültürünü yok etti. 1980 sonrası başlayan kooperatifleşme ve betonarme evlere, apartmanlara taşınma yeni bir hayat tarzını ortaya çıkardı. Artık sokak, mahalle ve komşu kültürü elimizden akıp gitti. Ne sözü dinlenen dedeler, nineler kaldı nede sokağın namus bekçiliğini yapan ağabeyler... 2005’lerden sonra başlayan kentsel dönüşüm şehirlerin eski evlerini dozerlerle yıkarken aslında yüzlerce yıllık tarihi, kültürel birikimi yok etti. Sözünü ettiğimiz tüm acılı değişimler Erzurum’da yaşanmış böylece pek çok değerde böylece yok edilmiş oldu. “Erzurum Şehrengizi’ni bu değişim ve dönüşümü satırlar içinde okuyucuya belki göz yaşlarınız bile akacaktır.” diye konuştu.
ZEYNAL: “ERZURUM’U ANLATMAK SÜYÜK BİR ZEVK”
Erzurum’un, tarihin en eski şehirlerinden biri olduğunu belirten Araştırmacı Yazar abdurrahman Zeynal, “Karaz, Pulur, Cinis, Tufanç, Sos höyüklerinin tarihi milattan dört bin yıl öncesine gitmekte. Şehrin ilk kurulduğu yer olan Karaz veya Kara Arz, Kali, Kala, Kali Kala, Erzen, Arz-ı rum, Erzen-i rum ve Erzurum gibi pek çok isimleri alarak günümüze gelmiştir. Milattan sonra 415-422 yılları arasında dönemin Bizans İmparatoru Theodosius, Bizans - Sasani mücadelelerinde bölgeyi savunmak amacıyla bugünkü kalenin bulunduğu yerde Theodosipolis şehrini kurdurmuş, 1600 yıllık bir şehir olarak günümüze gelmiştir. Erzurum’da Bizans dönemi eserlerine rastlanmamakla birlikte Saltuklu, Selçuklu, İlhanlı, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait eserleri görmek suretiyle tarihî geçmişi hakkında sağlam bilgi elde etmek mümkün olmaktadır. Tepsi Minare, Kale Mescidi ve Ulu Cami Saltuklu dönemini simgelerken, Çifte Minare, Yakutiye ve Ahmediye medreseleri İlhanlı döneminin ilim yuvaları olma niteliğini devam ettirmektedir. Osmanlı devrinden günümüze yedi hamam, beş han, 49 cami ve askerî kışlalar ulaşmıştır. Osmanlı-İran, Osmanlı-Rus savaşları ile depremler bu güzel şehre ciddi zararlar vermiş, özellikle insanlar muhacir olup yollara düşmüş, gidenler çoğu zaman geri dönmemiş, bunun sonucu bölgede yetişmiş insan sorunu çıkmış, dolayısıyla maddi eserler korunamamıştır. Kadim şehirde efsaneler, masallar, halk hikâyeleri belirleyici olmuş, bu özellik Erzurum efsanelerinin dilden dile anlatılarak günümüze ulaşmasını sağlamıştır.” dedi. Erzurum’u anlatmanın büyük bir zevk olduğunu belirten Zeynal, Amerika’nın en büyük üniversitelerinden Harvard’ın buna kayıtsız kalmamasına şaşırmadığını söyledi. Tarihî şehirlerin bir diğer özelliğinin efsaneleşmiş mahallelerinin var olması olduğunu kaydeden Zeynal, kitabı ve Erzurum ile ilgili olarak şunları söyledi: “Özellikle 1550’lerden beri kullanılagelen mahalle adları vardır. Türkiye’nin hiç bir şehrinde ahi adlı, zaviye adlı mahalle yokken şehrimizde Ahi Eyvad Mahallesi, Ahi Mehmed Mahallesi, Mehdi Abbas Zaviyesi ve Mahallesi adlı mekânlar kurulmuş, bunlardan bazıları günümüze kadar gelmiştir. Şehrin nüfusu arttıkça yeni mahalleler kurulmuş ve camilerin etrafında isimleri şekillenmiştir. Ali Paşa, Murat Paşa, İbrahim Paşa, Ayaz Paşa mahalleleri bu özelliktedir. Çeşmeleri ve suyu ile meşhur olan Dabakhane, Şabakhane, Cennet çeşmeleriyle asırlar öncesinden günümüze uzanan tarih diliminde susayan dudaklara şifa vermiş, hayat iksiri sunmuş, Palandöken yaylalarının suyu Fırat’a kaynaklık etmiştir. Sorbon Üniversitesi’yle yaşıt Çifte Minareli Medresesi, 700 yıldır ilmin merkezliğini yapan Ahmediye, Yakutiye, Sultaniye medreseleriyle evrensel değerlere katkı sunmuştur. İlim ve irfan yolundaki hizmetleriyle iftihar edilen şahsiyetleri yetiştirmiş, yaşadıkları sürece Erzurum kültürünü yurda tanıtan Kadı Darîr, Şair Nef’i, İbrahim Hakkı, Şeyhülislam Feyzullah Efendi, Cenentzâde Abdullah Efendi, Muid Mehmet Efendi, Elhac Mehmed Efendi, Müftü Salih Efendi, Şeyhül Kurra Mustafa Niyazi Efendi, Sadrazam Said Paşa, Edirne Müdafii Şükrü Paşa, Binbir Hadis Müellifi Mehmet Arif Bey, Yetim Hoca, Şeyhülislam Musa Kâzım gibi daha nice felsefe, şiir, edebiyat, hitabet, askerlik, ilim ve politika sahasının meşhurlarını yetiştirmiştir. Ülkenin en karanlık günlerinde 17 Haziran 1919 yılında Vilayet kongresini toplayarak Erzurum’dan yurdun dirilişine vesile olacak kararları çıkarmış, 23 Temmuz 1919 yılında Gazi Mustafa Kemal’in katılımıyla başlayan ve Cumhuriyet’e giden yolun başlangıç kararlarının alındığı “Kuvva-i milliyeyi âmil, milli iradeyi hâkim kılmak esastır” prensibinin kabul edildiği şehir olmuştur. Aziziye destanıyla, dünyada kahramanı kadın olan tek şehir olma unvanını elde etmiş, kadınlarına “paşa” unvanı vererek yüceltmiş bir şehirdir. Yılda kırk bin-elli bin deve kervanının geçtiği Osmanlı İmparatorluğu’nun üçüncü büyük gümrüğüne sahip, 1945 metre yükseklikten Anadolu coğrafyasına bakan şehir olmasıyla her devirde önemli bir yer edinmiştir. Bu kadar önemli bir İpek Yolu şehrinin sokak, cadde ve mahallelerinde yürürken insan şehrin ruhunun olduğunu hisseder, gelecek nesillere aktarmak istersiniz. Bu eserle içimizden gelen duygularla şehrimi tanıtmak istedim. Umarım yazıları okurken sizler de benimle yolculuğa çıkıp hayallere dalarsınız. Bu vesileyle çalışmamın vücut bulmasında emeği geçenlerden Naci Elmalı ağabeyimize ve Zafer Medya çalışanlarına da teşekkür etmek istiyorum.” dedi.
ABDURRAHMAN ZEYNAL KİMDİR
Abdurrahman Zeynal, 1955 yılında Aşkale’nin Tazegül Köyünde doğdu. Tahsilini Erzurum’da tamamlayıp 1977’de Fizik öğretmeni olarak göreve başladı. 2005 yılında İbrahim Hakkı Fen Lisesi öğretmeni iken emekli oldu. Mahalli basında sırasıyla Milletin Sesi, Ufuk 2000, Göktürk, Güne Bakış gazetelerinde köşe yazıları yazdı. Ayrıca Avrasya Aktüel, Yarınlar İçin Düşünce, Çınar ve Bayrak, Aziziye, Beyazşehir Palandöken dergilerinde yazıları çıktı. XIX-XX yüzyılda ‘Erzurum Ekonomisi’, ‘Selçukludan günümüze Erzurum Eğitim Kurumları Tarihi’, ‘Nenehatun Milli Parkı ve Aziziye Tabyaları’ adlı üç kitap yawyınladı. TÜBİTAK tarafından Fizik dalında iki defa takdirname ile ödüllendirildi. Evli ve iki çocuk babasıdır.
23.01.2023 16:31:14